Değerli INOVAX Okurları;
Yeni yılın ilk sayısında, 2012 yılının gündeminden bazı konuları sizler için derlemeye çalışacağım.
2012 yılında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üzücü olaylar yaşandı. Küresel dalgalanmalar, sınırlar ötesi yaşanan savaş ve ekonomik kriz, her ne kadar teğet geçti denilse de ülkemizi doğrudan etkiledi. Dünya çapında etkili olan ekonomik krize bağlı olarak farklı sektörler farklı dönemlerde durağanlık yaşadılar.
Bilişim ve teknoloji sektörünü ele alacak olursak; ithal edilen pek çok ürünün ülkemizde üretilme çabasına girildiğini ve gayet de başarılı olunduğunu inkar edemeyiz. Değişkenlik gösteren küresel dalgalanmalara rağmen, Türk ekonomisinin, sağlıklı büyümeler gösterdiğini düşünmekteyim.
AKINSOFT olarak, 2012 yılının büyüme yıllarımızdan biri olduğunu gururla söyleyebilirim. Ekonomik krizden etkilenmememizi anlatan; “Normalde herkes güzeldir. Önemli olan kriz anında güzel olabilmektir.” sözüm, sanırım bu duruma çok uygun oldu. Kriz yönetimini kontrol altında tutmamız, doğru stratejik planlar belirleyip uygulamaya geçmemiz, başarımızda büyük rol oynamıştır. İstihdam alanındaki büyüme oranımız ve yazılımlarımızın kullanım oranındaki artış, kıtalar arası bayi ağlarımızın her geçen gün artması, ihracat boyutundaki ataklarımız ve robotik alanında açtığımız çığır, geçtiğimiz yılın verimli bir yıl olduğunun göstergesidir.
2012 sadece ekonomi alanındaki değişmelerin yaşandığı bir yıl değil, gündemde bomba etkisi yaratan olayların da geçtiği bir yıl oldu. En çok konuşulan olayların başında da; MÖ 600’lü yıllarda yükselişe geçmiş, Kızılderili Maya Halkları tarafından kurulmuş bir Orta Amerika Uygarlığı olan Mayaların, o dönemde yapmış oldukları takvime göre, 21 Aralık 2012 tarihinin dünyanın sonu olduğu söylentileri, dünya gündemini uzun bir süre meşgul etti. 21 Aralık 2012 tarihi 2012 yılının fenomeni oldu. Maya takviminin o tarihte bitmesi ile kıyametin kopacağı söylentileri birçok kişinin akıllarında soru işaretleri bıraktı. Bundan en karlı çıkanlar ise; kıyamet kopsa bile zarar görmeyeceğine inanılan İzmir’in Şirince ve Fransa’nın Bugarach Köyü halkı oldu. Kıyametin kopacağına inananlar 21 Aralık öncesi bu iki yere akın edip, o yerlerde ekonomiyi canlandırdılar. Nitekim kıyamet kopmadığından herkes normal hayatına devam etti fakat bu işten çok büyük rant sağlayan medya sektörü oldu…
2012 yılının en çok tartışılan bir başka konusu bu kez ülkemizden çıktı. Bir anda ülke gündemine oturan eğitim alanındaki değişiklikler, 7’den 70’e herkesi etkiledi. Öncelikle eğitimde 4+4+4’lük kademeli sisteme geçildi. İlköğretim okulları yine eskiden olduğu gibi ilk ve orta okullar olarak ayrıldı. Bu sistemde öğrencilerin daha başarılı olacağı savunuldu. Tam bu konu benimsenmeye başlamıştı ki bu kez “İlkokullarda Serbest Kıyafet Uygulaması” ismiyle devrim niteliğinde bir değişiklik gündemi meşgul etmeye başladı. Her gün haber bültenlerinde basın mensupları halka mikrofon uzattı. Çocuğu okula gidenler ve birebir bu uygulamanın merkezinde olan öğrencilerin kimisi, bu uygulamanın olumlu sonuçlarının olacağını savunurken, büyük bir çoğunluk tepki gösterdi. Bazı bilinçli veliler çocuklarının bu uygulamadan olumsuz etkileneceğini, toplum içerisindeki sınıflaşmanın daha fazla olacağını, çocukların derslerin haricinde kıyafet yüzünden gereksiz bir yarış içerisine gireceğini dile getirdiler. Sadece veliler mi bu uygulamaya karşı çıktı? Tabi ki hayır… Bu işten en fazla zararı görenlerden bazıları, okul formaları üreten büyük firmalar ve satan küçük esnaf olurken, öğrencileri yani çocuklarımızı her sabah, bugün ne giyeceğim endişesi sarması da cabası oldu… Albert Einstein’ın aynı takım elbiseden 8 tane aldığını ve her gün aynı takım elbiseyi giydiğini de hatırlatmak isterim…
2012, teknoloji yönünden de farklı olaylara sahne oldu. 2007 yılında, TÜBİTAK UZAY tarafından yapımına başlanan keşif uydusu Göktürk-2, 18 Aralık 2012 tarihinde Çin’deki Jiuquan Fırlatma Üssü’nden, Uzun Yürüyüş-2D taşıyıcı roket vasıtası ile uzaya gönderildi. Göktürk-2’nin donanımlarının %80’i, yazılımlarının ise %100’ü Türk Mühendislerin eseridir. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca bu amaç için üretilen ilk uydu olma özelliğini de taşımaktadır. Bir teknoloji aşığı olarak bu alanda yapılan her iş beni ve kurumumu gururlandırmaktadır.
Göktürk-2, Türkiye’nin savunması açısından da çok önemli bir yere sahiptir. Deneme ve test çalışmalarının tamamlanmasının ardından Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek olan Göktürk-2, uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacaktır.
2013 yılında ve sonrasında da üzücü olayların olmamasını, teknolojik gelişmelerin daha fazla ivme kazanmasını, her alanda olduğu gibi bilişim alanında da ülkemizin iyi yerlere gelmesini temenni ederek yazımı, çok sevdiğim bir sözle tamamlamak istiyorum. “Yüksek teknolojiye gereken önemi vermeyen milletler, kendi topraklarında özgür olduklarını sanarak, köle olmaya mahkûmdur.” Ö. AKIN
Türk Milleti hiçbir zaman esaret altında olmamıştır, bundan sonra da teknolojiye daha fazla önem vererek asla olmayacaktır…
Canım benim (!) (<=Uzak mihraklara…)
Özgür AKIN
Bilgisayar Yüksek Mühendisi
AKINSOFT Yönetim Kurulu Başkanı