Değerli INOVAX okuyucuları, dünya genelini etkisi altına alan koronavirüs salgını bizleri hiç alışık olmadığımız yaşam biçimlerine zorlarken, hayatımızın birçok açıdan değişimine neden oldu. Bu denli büyük bir değişim hayatımızın her alanında ilişkilerimizin de yeniden düzenlenmesini sağladı. Süreç öncesinde de yaşamımızın önemli bir parçası olan dijitalleşme kavramı bu dönemle birlikte daha bir önem kazandı.
Yeni dönemde dijitalleşme sadece iş süreçlerinin dijitalleşmesini sağlamak ya da dijital araç ve gereçler kullanarak süreçlerimizi yürütmeyi değil; iş süreçlerinin yeni düzene ve değişen dünyaya göre uyarlanması için tüm süreçlerin dijital araçları kullanarak yeniden tasarlanmasını, organizasyon süreçlerinin değişmesini, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının geliştirilmesini ve yoğun rekabet içinde olan pazarın ihtiyaçlarına uygun şekilde hareket tarzı belirlemeyi ifade etmektedir.
Pandemi dönemiyle birlikte yediden yetmişe hemen herkesin hayatında etkisini daha çok gösteren dijitalleşme süreci öğrencileri uzaktan eğitime, çalışanları evlerinden sanal çalışma modelini deneyimlemeye, ticari işletmelerin ürün ve hizmetlerini e-ticaret uygulamalarına taşıyarak online alışveriş ve pazar yerlerini kullanmaya teşvik ederken, son kullanıcıları da bu hizmetlerden yararlanarak ihtiyaçlarını tedarik etmeye, ödemelerini daha hijyenik ve güvenli olan temassız ödeme sistemlerini kullanmaya yöneltti. Bu süreç, birçok alanda dijitalleşmeyi hayatımıza kattı ya da mevcut hayatımızdaki davranışlarımızda bazı değişiklikleri beraberinde getirdi ve dijitalleşme sürecini hızlandırdı. COVID-19 salgınıyla birlikte yaşadıklarımızın, deneyimlerimizin bize dijital alışkanlıklarımızda da köklü değişimler yaşattığını söyleyebilirim. Pandemi sürecinde kazanılan ve alışkanlık haline gelen yeni dijital davranışlar (çalışma ve tüketim davranışları) pandemi sonrasında da birçok alanda yaygın olarak ve daha da geliştirilerek devam edecektir.
COVID-19 salgınıyla sosyal mesafe ile fiziksel temastan kaçınma, sokağa çıkma yasakları ve karantina gibi sağlımız için alınan önemler fiziksel ticareti tamamen durma noktasına getirirken tüm sektörler bu süreçten olumsuz etkilendi. Dolayısıyla bu süreç üretici ve tüketici davranışlarının önemli ölçüde değişmesine ve ticaretin dijital dünyaya taşınarak şekil değiştirmesine yol açtı. Bu durum zaten uzun zamandır tamamlanmasını beklediğimiz ticaretin dönüşüm sürecini çok ciddi şekilde hızlandırdı. Gerek üreticiler gerekse de tüketiciler hızlı, kolay ve güvenli olması nedeniyle e-ticarete yönelirken, online satış kanallarının bu dönemde ülkemizde ciddi bir büyüme kaydettiğini gözlemledik. Özellikle fiziksel mağazalar alınan tedbirler ve müşteri tercihleri nedeniyle salgından olumsuz etkilenirken, tüketiciler salgın ortamında ihtiyaçlarını karşılamak için en hızlı ve pratik yol olan e-ticareti daha yoğun olarak kullanmaya başladı. Öyle ki, sanal pazar yerleri ve e-ticaret platformları artık tüketiciler için bir tercih değil, toplum sağlığı için önemli bir temel hizmet haline geldi. Online sipariş kanalları aracılığıyla alışveriş yapmak, web tabanlı güvenli kredi kartı ödeme yöntemlerini kullanarak ödemelerin yapılması ve siparişin kapımıza kadar gelmesi, ülkemizde son kullanıcıların bu alanda yaşadığı konforu tekrar gözler önüne serdi.
Olağanüstü günlerin yaşandığı bu dönemde toplum sağlığı için büyük önem taşıması, ayrıca hızlı ve kolay ödeme yapılması nedeniyle tüketici harcamalarında kullanılan temassız ödeme sistemleri hızla yaygınlaştı. Temassız ödeme yöntemlerinden olan kredi kartları, banka transferleri, elektronik cüzdanlar ve blok zincir tabanlı kripto para birimleri dijital ödeme seçeneklerinde öne çıktı. Bu dönemde yaygınlaşan temassız kartlarla ve akıllı telefonlarla da yapılabilen temassız ödeme sistemleri sağladığı faydalarla artık hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yer alarak kullanılmaya devam edecektir.
Bu dönemde ön plana çıkan bir başka konu ise evden/uzaktan çalışma konusu. Birçok sektör tarafından çok sıcak bakılmayan ya da geçilme sürecinde farklı gereksinimlerinden dolayı ertelenen evden çalışma uygulaması pandemi dönemiyle birçok işyerinde hızla uyum sağlanarak günlük iş hayatının bir parçası haline getirildi. Bu süreçte firmalar dijital dönüşümün gerekliliklerini ve uzaktan çalışma için gerekli altyapılarını gözden geçirerek esasında bu sürecin beklenildiği kadar zor olmadığını gördü. Evden çalışma modeli bu dönemle birlikte her geçen gün yaygınlaşırken gelecekteki iş modellerini de değiştirmeye başladı. Bu süreç için kısa vadede çok faydalı olduğu yönünde geri bildirimler alınsa da uzun vadede performans düşüşleri yaşatacağını düşündüğümü belirtmek isterim.
Üretim alanında faaliyet gösteren şirketler bu süreçte üretim hatlarında robotik sistemler, yapay zeka gibi yüksek teknolojilerin kullanımı ile akıllı cihazlardan bilgi aktarım olanağı sayesinde önemli ölçüde dijital dönüşüm sağlayarak, üretim süreçlerini kayıpsız hatta kapasite artırımıyla gerçekleştirdi. İş süreçlerinin geleceği açısından baktığımızda; dijital dönüşümle birlikte dünyada, robotlar ve insanların bağımsız fakat birbirleriyle uyumlu olarak çalışma alanları her geçen gün daha da yaygınlaşacak ve bu durum üretimde toplam kalite artırımı sağlayacaktır. Şirketler; robotik, yapay zekâ, bulut ve diğer teknolojik gelişmeler yoluyla işin bir bölümünü ya da tamamını dijitalleştirme yolunu kullanarak çalışmaların belirli bir fiziksel mekânda yapılması zorunluluğu düşüncesine meydan okuyabilirler. COVID-19 salgını birçok sektörde işletmeleri daha az insan gücüyle çalışmaya zorlarken bu dönemin olumsuz etkilerinin robot ve otomasyon sistemleriyle aşılabileceği bir kez daha anlaşılmaya başlandı. İşletmeler önümüzdeki süreçte dijital dönüşüm ile birlikte dronelar, robotik üretim araçları ve yapay zekâyı iş süreçlerinde daha yoğun olarak kullanmaya başlayacaktır.
Büyük bir hızla devam eden dijitalleşme yolculuğunda hep birlikte üreten, gelişen ve geliştiren yarınlara…
Dr. Özgür AKIN
AKINSOFT - AKINROBOTICS
Yönetim Kurulu Başkanı