Değerli INOVAX okurları; bir kez daha sizlerle olmanın mutluluğunu yaşarken, bu sayımızda ele alacağım konu “Liderlik!”.
Liderlikle ilgili bilgiler vermeye başlamadan önce “Lider kime denir?” kısaca açıklayayım.
Birçok kitapta farklı kişilerce tanımlanmıştır lider. Benim düşünceme göre lider; doğru, dürüst, öngörülü, kendini sürekli yenileyen, ileriyi görüp gerekli adımları atabilen, ikna ve başarma kabiliyeti yüksek, duygusal zekasını iyi kullanabilen, zor zamanlarda bile doğru düşünüp, stratejik kararları hızla alabilen, değişime açık kişidir.
Ayrıca lider; sıradan insanları sıra dışı işler yapar hale getirip, onların kendi yeteneklerini keşfetmeleri için uygun koşulları sağlayabilen ve belli bir hedef için kitleleri peşinden sürükleyebilen, felsefeyi psikolojinin önünde tutan kişilere denir.
Farklı düşünebilme kabiliyeti olan, olayları çok yönlü düşünebilen, farklı bakış açıları ile amaca ulaşmayı hızlandıran ve hedeften sapmaya izin vermeyen, gerektiği yerde amatör olmasını, gerektiği yerde de profesyonel olmasını bilen, işinde bilgi ve tecrübesiyle kendine hayran bırakabilen kişidir lider. Lider ayni zamanda bir teorisyendir. Misyonu ve vizyonu belirler.
Biraz karmaşık görünüyor olsa da, özetle lider; en başarılı planları yapıp, mükemmeli hayata geçirebilenlerdir…
Liderlik ise ayrı bir meziyettir, insana lütfedilmiş. Olağandan farklı, biraz uçuk, insan normlarının üstünde olan ve biraz önce bahsettiğim tüm vasıfları üstünde bulunduran kişilerin taşıdığı etikettir, liderlik.
Liderlik; beraberindekilerle yürüyüp bir adım önde, onlara yol göstermektir. Onların göremediğini görüp, hissedip önce davranmaktır. Keskin zekayı, başkaları gibi düşünmemeyi ve genellemelerden uzak durmayı gerektirir.
Liderlik; gerektiğinde kendinden önce insanları ve ülkeyi sevmektir. Sevdiğin ülken için vizyon oluşturmaktır. Önüne çıkan engelleri yılmadan aşmaktır.
Liderlik; geleceği görebilmek, yıllar sonrası için kararlar alabilmek, sadece kendisi için değil, peşindeki kişileri de bu yolda götürmek için çalışmalar ve planlar yapma yetisine sahip kişinin doğuşundan itibaren yüklendiği misyondur.
Uzun uzun “Liderlik nedir?” tanımladıktan sonra, “Her lider iyi bir yönetici olabilir mi?”, “Yöneticilik nedir?”, “Hiyerarşik yapı içerisinde ast-üst ilişkileri nasıldır ve burada yöneticinin rolü nedir?”… gibi soruların cevaplarını inceleyelim.
“Her lider iyi bir yönetici olabilir mi?” Liderlik vasıflarını barındırıp olamaması imkansız gibi görünse de, her insanın artıları ve eksileri olabilir. Bu kıyaslamaya geçmeden önce “Yöneticilik nedir?” sorusunu ele alalım.
Yöneticilik; her şeyden önce kendini, sonra denetimi altındaki personeli yönetebilmek demektir. Sorumluluk almaktır.
Yöneticilik bir icra kademesidir. Kendine bağlı olan personeli mutlak kontrol altında tutan, yaptığı iş hakkında yeterli teknik bilgiye sahip, personelini hedefe kilitleyen ve o hedefe ulaşması için etkileşimde kalan kişilerin faaliyet alanıdır.
Yöneticilik; halihazırda kurulmuş olan bir sistemde yer almak, sistemin çıkarlarının dönmesinde etkin rol oynamak, kriz anında doğru stratejiyi uygulayarak, ast-üst dengesini iyi sağlamak ve stres yönetimini iyi yapmaktır.
Yöneticilik; olayları ve kişileri yönetme yeteneğine sahip, nerde nasıl davranacağını bilen ve firmasının kurumsal yapısını taşıyabilecek yeteneğe sahip, hızlı karar alabilen, yenilikçi düşünce yapısına sahip kişinin üstlendiği görevdir.
Doğru zamanda doğru adımlar atabilmesini bilmek, personelinin verimini artırmak için azimle çalışmak, gerektiğinde duygusal zeka kontrolünü iyi yapabilmek ve sadece profesyonel bakış açısı ile bakmamak yöneticiliğin gereklerindendir.
Bu kadar farklı tanımdan sonra bana göre yöneticilik; günün her anında işini düşünüp, iş ve yaşam dengesini sürekli bir şekilde koruyan kişilerin yaptığı iştir. Dolayısıyla, iyi bir lider iyi bir yönetici olamayabilir. Lider olmanın gerektirdiği sorumlulukla, yönetici olmanın gerektirdiği sorumluluk farklıdır. Lider yöneticiyi yönetir ve kendi vasıflarının birçoğunun mevcut olduğu yöneticileri yönetmek, normal insan normlarındaki kişilerin yönetiminden daha kolaydır.
Ast – Üst ilişkileri şemalar ile belirlenmiş, çalışan – yönetici diyalogları modernize bir yapıda oturmuş bir hiyerarşik yapıya sahiptir AKINSOFT. Yönetim Kurulu Başkanı, Üst Düzey Yöneticiler, Yöneticiler, Sorumlular ve Personel yapılandırmasından oluşmaktadır. AKINSOFT’un hiyerarşik yapısında da bu düzen departman sistemi üzerine kuruludur. Bu yapı hangi personelin hangi yöneticiyle iletişim halinde olması gerektiğinin göstergesidir. Hiyerarşik yapıda üst basamaklara çıkmak isteyen personel de adımlarını bilir bu sayede.
Kendini geliştirmek, kariyer yapmak isteyen ve bu basamakları bir bir çıkmaya çalışan personel için yöneticiliğin artı ve eksileri vardır elbette. Bunları bilerek ve isteyerek, negatif yönleri pozitife çevirerek iyi bir yönetici olunabileceği bilgisine sahip olmalıdır.
Yönetici olmanın artı ve eksilerine değinmem gerekirse; yöneticilik risk alabilmektir.
Hiyerarşik yapı içerisinde söz sahibi olmayı sağlaması, fikirlerin daha kolay uygulanabilmesine imkan vermesi artı yönleridir. Emek-yoğun dönemden, düşün-yoğun fazına geçiştir. Hayatta ulaşmak istediğiniz yere gitmek için söz sahibi olmanızı sağlar. Saygınlık ve itibar kazandırır, ufkunuzu genişletir, sorumluluk bilincini çok iyi anlamanızı sağlar, birçok kişi sizin yerinizde olmak ister.
Çalışanlar mutlu, huzurlu bir çalışma hayatı içerisindelerse ve yönetici işini doğru yaptığına kanaat getiriyorsa bu çok büyük bir haz verir insana. Yönetici vasfı ile çözüm sunabilmek, insanları yönlendirebilmek de yine manevi yönden artılarıdır yöneticiliğin.
Eksileri ise; görev ve sorumluluklar gereği istediğin gibi rahat davranamazsın, kendini sürekli sınırlamak zorunda kalırsın, yanlış bir kararınız birçok kişinin hayatını etkileyebilir, aşırı dikkatli olmayı gerektirir ve bu bir çeşit stres ve baskı kaynağıdır. Söyleyeceklerini rahatlıkla söyleyemez bir yönetici, kimi zaman konumdan, kimi zaman kurumdan dolayı durduran faktörler vardır.
Bütün bu artı ve eksilerine rağmen yönetici olmak, kurulu düzenin içinde en üste en yakın olmak demek, başarılı olduğunun göstergesidir ve bu başarı insanı en mutlu eden duyguların başında gelir.
Yazımın başından beri tanımlarını yaptığım, liderlik, yöneticilik ve yönetici olabilmenin gerektirdikleri; totalde ideal lider karakterini serer gözler önüne.
İdeal lider ise; hayal kurmadan yaptığı planlarla, muhteşem eserlerin oluşumuna imzasını atmış, attığı her adımla, söylediği her sözle kitleleri peşinden sürükleyebilen olağanüstü insandır.
“Etrafındakilerin yerde olması uçamayacağın anlamına gelmez…” Ö.A
Her şeyden önemlisi ideal lider; kimin ne söylediği ve ne yaptığıyla ilgilenen değil, kendi sezgileriyle hareket edebilenlerdir…