Bilim ve teknolojiyi geriden takip etmek, el yordamı ile ilerlemeye benzer. ..
Birçok platformda konuşma veya yazma şansı verirler size. Bazılarına hazırlanarak gidersiniz, bazılarında ise bir anda kendinizi buluverirsiniz. Bu tür ortamlarda karşınıza bir duvar gibi çıkan geçmişinize veya geleceğinize çarpar, kendinizi zaman tünelinizi sorgularken kaybedersiniz.
Teknolojiyi seven ve üreten biri olarak insanlara bir şeyler vermeyi kendime vizyon edindim. Konuşma yaptığım birçok platformda duygu, düşünce ve tecrübelerimi paylaştım. Paylaşım gerçekleştirdiğim salonlarda sadece şunu hedefledim: “Bu salonda anlattıklarım bir kişiye ulaşsın!” yıllarca her salonda bir kişi aradım. Artık hedef büyütmek, vites arttırmak zamanı. Hızla değişen ve gelişen dünyada bizler de yerimizi almalıyız. Bugüne kadar gerçekleştirdiğim seminer, etkinlik ve söyleşilerde, söylemlerimle attığım umut tohumlarının “ÜTOPYANA DOKUN” kitabımda filizlendiğini görecek olmanın mutluluğunu, okuduğunuz her bir satırda hissedeceğimi bilmenizi isterim.
Birçok CEO veya yöneticiyi dinlediğinizde ya da geçmişte yaşamış olan bilim insanlarının hayatlarını okuduğunuzda; genelde üniversiteyi terk ettikleri, eğitim hayatlarını yarıda bıraktıkları gibi hikâyelerle karşı karşıya kalırsınız. Hocası tarafından ‘bu çocuk okumaz’ denilerek okuldan atılan veya bir şekilde eğitim hayatından uzaklaştırılan insanları görürsünüz. Benim hikâyem bunlara örnek değil. Bu bir serüven; belki bir başarı hikâyesi, belki bir efsane ya da hiçbir şey ama bu benim hikâyem.
Yıllardır özlemini çektiğim ütopyama yaklaşırken, sizlerle buluşmanın onurunu yaşıyor, buluşmamızda emeği geçenlere ve bu yolda bana destek olanlara buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu doğrultuda kitabımı, başarmaya hazır olan kitlelere ulaşacağı düşüncesi ile yazmaktan aldığım mutluluğun tadı tanımlanamaz. Hiç kitap okumamış birisi olarak paylaşımlarımı bu sayfalara dökebilmem çok kolay olmadı. Size bu kitabımın içerisinde küçük mesajlar vereceğim ki esasında vermek isteğim mesajlar, içinizde bir yerlerde hâlihazırda saklı. Bahsetmiş olduğum çoğu konuyu daha önce duydunuz, dolayısıyla kitabı da bu bilinçle okumanızı istiyorum. Ancak, sözlerin daha önceden kullanılarak evrenin sonsuzluğunda bir yerlerde dolaştığından daha da önemlisi; hangi sözün kim tarafından, nerede, hangi şartlar altında, kime ya da kimlere söylendiğidir.
Sizlerden aldığım cesaretle hazırladığım ilk kitabım ÜTOPYANA DOKUN ’da öncelikle, kronolojik olarak çocukluk ve gençlik anılarımın iş hayatıma yansımasından, AKINSOFT’un kuruluş hikâyesinden (rağmenlere rağmen nasıl başardım) bahsedeceğim. Daha sonra ise iş hayatımdaki süreçleri, vizyonlarımı ve neden bağımsız milletvekilli adayı olduğumu konu edineceğim. Tecrübelerimi ve bilgi birikimimi sizlerle paylaşırken; Mühendislik nedir? Ülkemizdeki mühendisliğin durumu ne? Neden Konya’da Robot yapımına başladım? Neden Geniş Açılı At Gözlüğü Takalım? AKINSOFT ve AKINROBOTICS mühendislik alanında neler başardı? Yazılım teknolojilerinde ve robotik teknolojiler alanında neler yaptı? Mini ADA düştü de neden düştü? Bu soruların cevaplarını sizlerle paylaşacağım. Ardından “Dünyanın İlk İnsansı Robot Fabrikası AKINROBOTICS” olarak robotik teknolojilerimizde şu an bulunduğumuz noktayı değerlendirerek; teknoloji ve insanlık nereye gidiyor? Neleri ve kimleri elimizin tersiyle ittik? Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 nedir? Dünya teknolojilerinde Türkiye nerede? Derin öğrenme, yapay zeka ve büyük veri nedir? Nuh’un modern gemileri ne demek? Son çağda bizi neler bekliyor? Sorularına cevap ararken Gen Mühendisliği, Göktaşı Madenciliği ve Transhümanizm gibi günümüzün sıra dışı konularına değineceğiz.
Bu düşüncelerle yazımı şimdilik burada sonlandırırken kitabımın yayın hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu ve ocak ayı itibariyle yayına sunulacağını belirtmek isterim. Kitabımı tüm kitapevlerinden temin edebilirsiniz.
Bilim ve teknolojiyi geriden takip etmek, el yordamı ile ilerlemeye benzer. Tünelin sonundaki ışığı görmek ve ışık huzmesini derlemek, ancak bilim ve teknolojinin gölgesinde mümkündür.