Hep merak edilen sorulardan biridir, özellikle son dönemde… “Teknoloji işsizlik getirir mi?” Bu soruya yeri geldikçe cevap verdim. Fakat bu kez biraz daha detaylı derinlemesine anlatmak istiyorum.
Teknoloji; insan hayatını kolaylaştıran bilimsel çalışmaların tek bir çatı altında toplanmasıdır. O zaman insan hayatını kolaylaştıran bir çalışmanın işsizlik getirmesi ne kadar mümkündür?
Sanayi Devrimi sonrası endüstriyel çalışmaların ortaya çıkması ve hızla ilerlemesi hayatımıza teknolojiyi sokmuştur. O çağlardan bu çağlara birçok teknolojik ürün üretilmiş, birçok teknolojik çalışma yapılmış ve bunlar yapıldığı her dönemde ilk etapta bilinçsiz bir kesim tarafından eleştirilmiş, işsizlik getireceği, insanları aç bırakacağı vurgulanmıştır. Nitekim milyonlarca ürün üretildiği ve teknolojik çalışma yapıldığı, hatta hayatımızın merkezine girdiği halde işsizlik hiç de söylendiği gibi artmamış aksine farklı iş kolları ve imkanları doğmuştur.
Sanayi devrimi sonrası ilkel koşullarda sürülmeye çalışılan tarım arazilerinde kullanılmak üzere biçer-döverler üretilmiştir. İlk etapta bu makinelerin insanları işlerinden ettiği düşünülse de hızlı bir şekilde yaygınlaşarak hem ağır iş koşullarını kolaylaştırmış hem de hızlı çalışma sistemi sayesinde üretimden sonraki aşamada birçok kişiye iş imkanı sağlamıştır.
Teknolojinin en güzel örneklerinden olan matbaayı ele alacak olursak da, Avrupa’da matbaanın bulunması 1450’li yıllara dayanırken, ülkemize matbaa 1493 yılında gelmiştir. Neden? Çünkü o dönemde bu buluşun hattatların işlerini bitireceği düşünülmüştü. Ve bu buluşa karşı çıkılmıştı. Halbuki matbaa ülkemize geldikten sonra da hattatlar işlerine devam ettiler ve hatta işleri daha da kolay olmaya başladı. Matbaadan doğan yeni iş kolları sayesinde birçok kişiye de iş imkanı sağlandı. O dönemde de teknoloji yüzünden işsizlik olmadı…
Yine teknolojinin tarım alanındaki en başarılı örneği Hollanda’dır. Ki Hollanda yüzölçümü bakımından Konya’dan daha küçük bir ülke olmasına rağmen, makineleşme ve tarım açısından Dünya’da en güçlü ülkelerden biri olma özelliğini taşımaktadır. Bu da teknolojiye verilen değerle doğru orantılıdır…
Yerin binlerce metre altında çalışan bir maden işçisi,
Yüzlerce dönüm araziyi 50oC derecenin altında sürmeye çalışan bir tarla işçisi,
Zirai ilaç yapımında, kâğıt sanayinde, suni gübre üretiminde veya boya sanayinde çalışan ve müzmin bir cıva zehirlenmesine maruz kalması an meselesi olan bir sanayi işçisi düşünün…
Bütün bu zor ve oldukça ağır şartlar altında çalışan işçilerin işlerini kolaylaştırmak adına yapılan bir teknolojik çalışmanın işsizlik getireceğini savunabilir misiniz?
İnsanları ağır koşullar altında çalışmaktan, daha kaliteli işlerde çalışmaya sevk eden bir sistem düşünün ve bu sistem ile belki de o insanların yaşamlarını kurtardığınızı hayal edin…
Bu insanlar bizim kardeşimiz, babamız, ağabeyimiz, annemiz, ablamız bizim insanımız…
Neden daha kaliteli şartlarda çalışmasınlar?
Neden daha verimli işler yapmasınlar?
Neden aileleriyle daha çok vakit geçirmesinler?
Teknoloji; daha nitelikli iş gücü, daha kaliteli ve kısa iş süreci, daha verimli ürün getirir ama asla işsizlik getirmez…
Olmaz ya! Oldu ki insanlar iş bulamadılar teknoloji yüzünden. O zaman bir işçi günde 8 saat bir işi yapmaktansa 2 işçi 4’er saat o işi yapar ve yine işsizlik olmaz.
bir rekabetten bahsediyoruz ve bu rekabet bütün dünyayı ilgilendiriyor. Biz de bu rekabetin içerisinde olmak ve tüm dünyaya ayak uydurmak zorundayız ki yukarıdaki şartlarda hayatlarımızı idame ettirebilelim. Avrupa ülkeleri teknolojide ilerlerken biz yine onlara bağımlı, yine onlardan yüksek teknoloji satın almak zorunda kalan olacağız. Bunun önüne geçmek, bu alanda onlarla yarışmak ve hali hazırda bulunan kaynaklarımızı doğru kullanmak için teknolojiyi geliştirmek, ona gereken değeri vermek zorundayız.
Dünyada var olan doğal kaynaklar insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri iş bulabilmeleri (aç kalmamaları) açısında en temel olgudur. Fakat doğal kaynakların olmasından ziyade kullanılması ve kimler tarafından kullanılıyor olması önemli olan. Doğal kaynaklarımızın dilediğimiz gibi kullanılmasını sağlamak için bile yüksek teknolojiye ihtiyacımız var. Artık güç yüksek teknolojiyi yönetenlerin elinde!
İnsanları işsiz bırakan yüksek teknoloji değil yanlış yönetim anlayışıdır.
Yıl olmuş 2015!
Biz hala yüksek teknolojinin önemini tartışıyorsak orada büyük bir sorun var demektir.
Bırakın artık bunları tartışmayı da elinizi taşın altına koyup bir şeyler başarın. Yok yapamıyor musunuz o zaman başaranlara çamur atmayı bırakın…
Bırakın ki ülkemiz kalkınsın, insanımız kalkınsın, biz kalkınalım…
Sizlerden çok özür diliyorum “Teknoloji işsizlik getirir mi?” gibi cevabı çoktan belli bir soruyla vaktinizi çaldığım için…
Teknolojik yarınlarda, daha iyi şartlarda yaşamak, yaşatmak ve yaşlanmak dileğiyle…
Dr. Özgür AKIN
AKINSOFT Yönetim Kurulu Başkanı